Arama sonuçları

MEB önünde öğretmene nasıl silah çekilebilir? Sorumlu kim?

MEB önünde öğretmene nasıl silah çekilebilir? Sorumlu kim?

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyelerine bir polisin silah çekmesine eğitim sendikaları tepki gösterdi. Eğitim Sen ve Eğitim İş, polis şiddetini ve 50 maddelik yeni ÖMK'yi anlattı. Evrensel’den Kübra Kırımlı’nın haberine göre, “Taban maaş” talebiyle dün Ankara’da bir araya gelen, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyelerine bir polisin silah çekmesine eğitim sendikaları tepki gösterdi.

POLİS ŞİDDETİYLE KARŞI KARŞIYA

Hem polis şiddetini hem de Meclis’e gelecek 50 maddelik yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK)’nu Eğitim İş ve Eğitim Sen anlattı. Eğitim Sen MYK üyesi İzzet İldeş, şöyle dedi: “Kuralsız ve esnek çalışan meslektaşlarımızın haklı talepleri polis şiddetiyle engellenmeye çalışıldı. Bu tutumu doğru bulmuyoruz.” Öğretmene kendi evi olması gereken MEB önünde silah çekilmesine tepki gösteren Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de bu şiddet de pay sahibidir” dedi. Yeni ÖMK’ye dair de konuşan Özbay müfredat ile öğrencileri Milli Eğitim Akademisi ile de kendi memurunu yaratmak istiyorlar. İktidar toplumu yeniden dizayn etmek istiyor” dedi.

EĞİTİM-SEN: HAK MÜCADELESİ YÜRÜTEN MESLEKTAŞLARIMIZA SİLAH ÇEKİLMESİNİ ASLA KABUL ETMİYORUZ

Taban maaş talebiyle dün Ankara’da bir araya gelen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın üyeleri polis şiddetiyle karşılaştı. Tüm engellere rağmen Meclis’e yürüyen öğretmenlere bir polis silah çekti.

“MESLEĞİ İCRA EDENLER OLARAK ÖMK’DE SÖZ SAHİBİ OLMAK EN DOĞAL HAKKIMIZ”

50 maddelik yeni ÖMK’ye dair değerlendirme yapan Eğitim Sen MYK üyesi İzzet İldeş, şunları anlattı: “Bu yeni ÖMK, bahsini ettiğimiz gibi özel sektör öğretmenleri açısından oldukça önemli. Diğer taraftan bizim için defalarda itiraz ettiğimiz mevcut ÖMK yapısı bize sorulmadan Meclis’e getirilecek, bize ne getireceğini hala bilmiyoruz. Bakana, ilgili daire yetkililerine ‘gönderin, içeriğine bakalım, beraber konuşalım’ dememize rağmen henüz görmemiz mümkün olmadı. Fısıltı gazetesinden öğrendiklerimiz kadarıyla hem tırpanlayan hem geri düşüren yasa tasarısı olduğunu biliyoruz. Bir önceki ÖMK buna nazaran cılız, sadece kariyer basamak sınavlarına şekil veren bir taslaktı. Ancak yeni ÖMK’nın daha geniş bir taslak olduğunu biliyoruz. Demokratik ülkelerde olduğu gibi bu mesleğin icra edenlerinin bu tasarılarda söz sahibi olması gerektiğine inanıyoruz, önemsiyoruz.”

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay da Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili şöyle konuştu: "Bir kanun var ortada; ama öğretmenin adı yok! Bakan’la görüştük. Kendilerine de söyledik; böyle bir tasarıyı yapacaksınız bizimle yapacaksınız dedik. Ancak bakıyoruz; gizli kapılar ardında, kendilerine yandaş belirledikleri ile iş tutuyorlar. Hem usul hem de esas açısından sorunlu bir tasarı. Bakan Tekin, öğretmenler odası toplantıları yaptım diyor. Dışarı sızdığı kadarıyla biliyoruz; o halde soralım? Kaç tane rotasyon isteyen öğretmen vardır? Bunlar geliştirmeye değil, daha kötüye götürecek bir meslek kanunu ile karşı karşıyayız. Özel öğretmenler bu açıdan haklı. Kamuda çalışanlar için bir çerçeve var. Ancak ne bağımsız ne de özel sektörde çalışanlar için bu çerçeve yok. Bu anlamda kapsayıcı olması önemli. Aldığımız bir duyum özel sektör öğretmenlerine yeşil pasaport hakkı verileceği. Asgari ücret alan öğretmenlere yeşil pasaport verilecekmiş. Ekonomik hakların iyileştirilmesi talebi ortadayken sızan bilgi bu. AKP iktidarları döneminde bırakın kazanım elde etmeyi var olan haklar da geriye gidiyor!”

“MİLLİ EĞİTİM AKADEMİSİ İLE KENDİ ÖĞRETMLERİNİ YARATMAK İSTİYORLAR”

AKP’nin yaptığı ne müfredattan ne de meslek kanunundan bir kazanım beklemenin mümkün olmadığını ifade eden Özbay, şöyle dedi: “Mesleğimizde söz sahibi olamıyoruz. Madem çok meraklılar yandaş sendikada masaya otursun hep beraber tartışalım dedik. Bunları Bakana söyledik. İnsanların talepleri gerçek talepleri tasarıda yer bulsun istedik. Torba yasa yapar gibi iş tutuyorlar! Oysa işin aslı şu; Milli Eğitim Akademisi ile kendi memurunu seçmek istiyorlar. Meslek kanunundaki muğlak ifadeler ile bizleri kategorize etmeye devam edecekler. Kısaca öğretmene öğretmen diyemeyen bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Kademe ilerleme cezası ile bizlerin örgütlenme hakkını engellemek istiyorlar. Üstelik bunun ekonomik bir cezası da olacak. Sorgulayan öğretmenleri cezalandırmak istiyorlar. Hem müfredat hem öğretmenlik meslek kanunu ile topluma bir saldırı var. Müfredat ile öğrenciyi dönüştürmek, Milli Eğitim Akademisi ile de kendi memurunu yaratmak istiyorlar. Bu saldırıdan da öte toplumu dönüştürmektir.”

28-05-2024


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş