Arama sonuçları

Bu okullarda Türk vatandaşı öğrenciler okuyabilir mi?

Bu okullarda Türk vatandaşı öğrenciler okuyabilir mi?

Bir süredir Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği arasında tartışma yaşanıyor ve neredeyse diplomatik kriz olarak da nitelendirilme noktasına gelmiş durumda. Tartışmanın ana kaynağı iki okul: Ankara’da bulunan Charles de Gaulle ve İstanbul’da bulunan Pierre Loti okulları.  

Bu kurumların bünyesinde okul öncesi eğitimde lise de var. Bu okulların kuruluş amacı diplomatların ve kendi ülkeleri dışında çalışan Expat olarak nitelendirilen Fransız vatandaşlarının çocuklarına eğitim vermek. Fransa Eğitim Bakanlığı’na bağlı bu okullar kendi müfredatlarını uyguluyor ve Fransa diplomasını alıyor.

YÜZDE 90’I TÜRK VATANDAŞI MI?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu okulların öğrencilerinin yüzde 90’nın Türk öğrencilerden oluştuğunu ve bu öğrencilerin listesini istemelerine rağmen vermediklerini söylüyor.

Peki bu okullar Türk vatandaşı çocukları alabilir mi?

Bunun cevabı hayır.

Ancak biliyoruz ki siyasilerin yakınları da bu okullarda okuyor ya da mezun durumda.  Bu durumda Türk vatandaşlarının çocukları için kurulmayan bu okullar nasıl oluyor da bu öğrencileri alabiliyor?

GALATASARAY İLE AÇILDI

Önce bu okullara Türk vatandaşı çocukların girmesinin yolu Galatasaray Lisesi mezunlarına hak tanınmasıyla açılırken, ebeveynlerden birinin Fransız vatandaşlığı olması da okula kabul için yeterli olmaya başladı, yıllar içinde de ebeveynlerin ikisi de Türk vatandaşı olanların da çocukları araya siyasiler, diplomat referanslarıyla bu okullara alınmaya başladı. Talep o kadar  büyüdü ki, Büyükelçilik bahçesinde bulunan Charles de Gaulle, Ankara’da arazi alınarak, buraya taşındı.

NASIL DELİNİYOR?

Uzun yıllar yurtdışında da çeşitli resmi görevlerde bulunan bir eğitimciyle sohbet ettik. Bakın okullar hakkında ne anlatıyor:

“ Bu okulların statüsü milletlerarası okul statüsünde değil. Yabancı özel lise de değil. Bunlar büyükelçiliklere ait okullar. Devletler kendi bulundukları ülkelerin temsilcilikleri bünyesinde böyle okullar açabilir ve hangi ülke ise ülkesinin müfredatını uygular. Bulundukları ülkenin müfredatını uygulamak durumunda değiller. Öğrencilerin diplomaları da kendi ülkelerinin diplomaları olur. Bu okulların açılış amacı diplomatların, expatların çocukları içindir. Türkiye’nin de kendi büyükelçiliği içinde başka ülkelerde bu okullardan var ama o okullarda da Türk müfredatı uygulanır. Kural ise başka ülke vatandaşının bu okullara alınmamasıdır. Ancak buradaki okullarda Türk vatandaşları da okuyor. Önce bu kuralı Galatasaray mezunlarının çocukları için bozdular, şimdi de inanılmaz talep var bu okullara, girmek için araya çok önemli isimler, diplomatlar konuyor. Bu çocuklar mezun olunca yabancı öğrenci statüsüyle YÖS’e girip, Türk üniversitelerine adaletsiz biçimde de yerleşiyor. Bu nedenle Bakan haklı. Bu okullara Türk vatandaşları alınamaz. "

MİLLETLERARASI OKULLAR

Peki aynı sorun milletlerararası okullar için geçerli mi? Çünkü sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen bu okullar özellikle mülteci akınından sonra 200’lerin üzerine çıktı ve çoğunluğu İstanbul’da. Bu okullarda Türk vatandaşları yok mu?

Bu konuyu da sorduğum eğitimci bakın ne diyor: “Milletlerarası okullar Türkiye’nin beka sorunu haline dönüşüyor. Bu okullarda neler oluyor araştırılması gerekiyor. Bu okullarda da Türk vatandaşı öğrenciler olduğunu biliyoruz. Bu okullara da Türk pasaportu taşıyorsa öğrenci alınamaz. Ama alıyorlar. Oysa kural Türkiye’de yabancı statüsünde oturuyor olmak. Ama bu okullarda da kural deliniyor. Sistemin bu çocukları kabul etmemesi gerekiyor yani siz TC vatandaşlığıyla okula kayıt olamazsınız sadece 999 ile başlayan numaralar kayıt olur. Ama bunu da bir şekilde deliyorlar. “

TÜRK VATANDAŞI KABUL EDİLMEMELİ

Bu sorunu çözmenin tek yolunun ise bu okullara Türk vatandaşlığı olanların kabul edilmemesi olduğunu söyleyen eğitimci, “Ayrıca YÖS’e girmelerine de izin verilmemesi gerek” diyor.

NE OLMUŞTU?

Diplomatların ve Fransız vatandaşlarının çocuklarının eğitimi için kurulan ama uzun yıllardır Türk öğrencileri de kabul eden Ankara’da bulunan Charles de Gaulle ve İstanbul’da bulunan Pierre Loti Fransız Lisesi ile ilgili MEB ile Fransa Büyükelçiliği arasında gerilim yaşanıyordu. Bu okullar için Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türk müfredatının uygulanmasını istediği iddia ediliyordu. Dün ise Fransa Büyükelçiliği çatısı alkında bulunan Fransız Kültür Merkezi Kültür Etkinlikleri ve İşbirliği Müsteşarı Sylvie Lemasson adıyla açıklama yapılı ve  Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) “nota” aldıkları duyuruldu. Bu açıklamada MEB ile yaptıkları görüşmede önerilenlerin ötesine geçen bir anlaşma taslağı sunulduğu, bunun imzalanmaması halinde Charles de Gaulle ve Pierre Loti okullarının 2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren Türk vatandaşı öğrenci kabul edemeyeceğini ve kayıtlı Türk öğrencilerin de Türk okullarına nakledilmesi gerektiğinin resmen bildirildiği belirtilmişti.

LOZAN İLE KURULMADILAR

Bu konuyu sorduğumuz Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise Lozan Anlaşmasına göre Türkiye’de yabancı okullar olduğunu belirterek, bu okullara saygı duyduklarını ve hiçbir sıkıntı çıkarmadıklarını, bu okulların tüm ihtiyaçlarını karşılamak için iletişim halinde olduklarını söyledi.  Tekin bu okullarla ilgili şunları söylemişti: “Biz bu okullara Lozan'da taahhüt ettiğimiz için hiçbir problem çıkartmıyoruz. Onlarla ilgili hiçbir sıkıntımız da yok fakat enteresan bir biçimde Fransa bu mektuplarda da olmayan sadece müstemleke ülkelerine yakışan şekilde davranarak, Türkiye'de iki tane daha okul açmışlar. Bu okulları açarken, sadece Fransızları alacaklarını söylemelerine rağmen öğrenci sayısının yüzde 90’ı Türk vatandaşı. O okullar benim literatürümde resmi olmadığı için bu çocuklar okullaşmamış gözüküyorlar.  

YAPTIKLARI DOĞRU DEĞİL

Tekin, Fransız Büyükelçisi ile görüştüğünü de anlatarak, sözlerine şöyle devam etmişti:

"Oyaladılar bizi, 'ya evet haklısınız, işte düzeltelim', okula müfettiş gönderiyoruz, okula almıyorlar. 'Türk öğrenci var mı' diye bakalım diye almıyorlar müfettişi. Şimdi 'siz bizi denetleyemezsiniz' diyorlar. Sonra çocuklar mezun oluyorlar. Oradan mezun çocuk diplomasının denkliğini bize getiriyor diyor ki diplomamın denkliğini ver. Yetmedi bu çocuklar ayrıcalıklı bir pozisyonda YÖS sınavlarına giriyorlar. Yani yabancı öğrenciler için yaptığımız yüksek öğretim kurumu sınavlarına giriyorlar. Yani adaletsizlik de var. Bunlara  'gelin konuşalım' diyoruz, yarın öbür gün diyorlar. Büyükelçiyi davet ettik, geldi, ve ilk fırsatta çözeceklerini söyledi. Aralık ayında söyledi. 7-8 ay geçti, hala lütfedip bizi muhatap almıyorlar. Ben de diyorum ki ya kardeşim bak biz sizin müstemleke sömürge, sömürdüğünüz ülkeler gibi değiliz. Biz bağımsız ve milli bir devletiz. Dolayısıyla bizim literatürümüze göre burada eğitim vermek istiyorsanız, bizim koşullarımıza göre hareket edeceksiniz. Gelin bu okulları meşru hale getirelim.

BİZİM DE FRANSA’DA TALEBİMİZ OLACAK

Bunun karşılığında da sizden biz de Fransa'daki Türk vatandaşları için bazı taleplerimiz olacak. Sen benim oradaki vatandaşlarımızın taleplerini reddet, Türkçe, Türk kültürü derslerini engelle, burada kafana göre hareket et. Ondan sonra da biz resmi yazı gönderdik, 'okullara Türk öğrenci alamazsınız' diye. Ben bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal ve uluslararası hukukunu korumak adına sorumlu davranan bir Milli Eğitim Bakanı olarak bu okullara biz gerekli adımları attık. Bizim koşullarımıza gelirlerse hayatlarına devam ederler. Gelmezlerse de biz de gerekli hukuki prosedürü takip ederiz. “

13-07-2024


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş